25 Kasım 2017 Cumartesi

Diyarbakır

                                                              On gözlü Köprü

   Diyarbakır muhtelif görüşleri barındıran bir şehir. Ciddi ön yargılarla yüzleşmek zorunda olan bir kent. Diyarbakır'ı gören insanlar çok güzel ve seyahat etmeye teşvik edici yorumlar yaparken, şehir hakkında en ufak bilgi sahibi olmayıp ana haber bültenlerinden fikir sahibi edinmeye çalışanlar tarafından daima kötüleniyor. Bu sebepten ötürü bir süredir seyahat etmeyi düşünüyordum. Bir şehir hakkında fikir sahibi olmak için oraya gidip kendi gözlerimle görmem gerektiğine inanırım. Gözlemlemeliyim,hissetmeliyim, dokunmalıyım... Ki tanıyayım. Öğreneyim. Bileyim.
   Sınavlarımın bitişi itibariyle sırt çantamı sırtlayıp soluğu otogarda aldım. Gaziantep Diyarbakır arası 5 saat sürüyor. Bunun da avantajını kullanarak sabah 04:30'da Diyarbakır otogarına vardım. Sabah 06:00 otogarın yakınından geçen ilk dolmuşa binerek evinde kalacağım arkadaşımın yaşadığı yere gittim.Orada biraz dinlendikten sonra  Diyarbakır'ı gezmeye başladık.
   Diyarbakır dini ve etnik kimliklerin sentezlendiği kadim bir kent. Sur ilçesinde iki tane kilise faal bir şekilde faliyetlerine devam ediyor. Bu kiliselerden birisi Süryani Kadim Meryem Ana Kilisesi.
Kilisenin mülkiyeti Süryani Kadim Meryem Ana Kilisesi cemaatine ait. Bu yapı kilise olmadan önce Güneş Tapınağı olarak kullanıyormuş. Kilise tapınağın üstüne inşaa edilmiş. Dokusu korunmuş. Bu bağlamda kilise binlerce yıllık geçmişe sahip. Diyarbakır'a geldiyseniz mutlaka uğrayın. 
                   
                                                       Eski Güneş Tapınağı

   Diyarbakır'a geldiyseniz. Şehrin tarihi ve bu şehirde yaşamış medeniyetleri tanımak açısından Diyarbakır Kent Müzesi tam biçilmiş kaftan. Bu müze Cemil Paşa Konağı restore edilerek oluşturulmuş. Konağın çok hoş bir mimarisi var. Bu müzeyi gezdiğiniz vakit, Diyarbakır'ın medeniyetler beşiği olduğunu tam anlamıyla idrak ediyorsunuz. Kentin kültürel zenginliğinin farkına varıyorsunuz. Diyarbakırın tarihi, kültürü, sosyolojik yapısı hakkında birçok bilgi var müzede. 
                                  

                              Cemil Paşa Konağı (Diyabakır Kent Müzesi)

    Doğu anadolu'da filizlenen, yöre halkının yaşam biçimini, gelenek, göreneklerini yansıtan ve Kürt kültüründe önemli bir yere sahip olan ''Dengbejlik'' geleneği, yıllardır bölge etkisi sürdürüyor. Diyarbakır'da da hala bu gelenek sürmektedir.


                                             Dengbejlik

   Diyarbakır'a geldiyseniz muhakkak gitmeniz gereken yerlerden birtanesi de Ulu cami'dir. Ulu Cami anadolu'nun en eski camisidir. 639 yılında camiden kiliseye çevrilmesiyle oluşturulmuştur. Caminin minaresinin dikdörtgen şeklinde olması kiliseden çevrildiğinin delaletlerinden biridir. Yıllar içerisinde çeşitli yıpranmalar sonucu dönemin egemen hükumdarları tarafından onarım görmüştür. İslam aleminin 5. Harem- i Şerifi olarak kabul edilmektedir.


                                               Ulu Cami
                                                                  
                                                           Ulu Cami Sütunları


   Ülkemizin UNESCO Dünya Miras'ı listesinde bulunan çok önemli tarihi yapılarından bir tanesi Diyarbakır surlarıdır. Dünya çapında tarihi eser niteliğinde bulunan bir yapıdır. Diyarbakır surları dünya üzerinde bulunan surlar içerisinde en uzun ikinci surdur. Çin Seddi'nden sonra gelmektedir. 5.5 kilometrelik uzunluğunda olan bu surların üzerinde 82 adet burç bulunmaktadır. 


                                        Diyarbakır Surları

   Diyarbakır'ın görülesi yerlerinden birtanesi de Gazi Köşküdür. Adeta cennetten bir bahçedir. Çayınızı Dicle Nehri'ni seyre dalarken, Havsal Bahçeleri'nin yeşilliklerine karşı yudumlayabilirsiniz. Köşkün bahçesinde çeşitli piknik alanları da ayrıca mevcuttur.



                                            Gazi Köşkü

   Gazi Köşkü 16. Yüzyıla ait bir Akkoyunlu eseridir. 16. Kolordu komutanı olarak Diyarbakır'a atanan Atatürk bu köşkte on bir ay ikamet etmiştir. Köşk tadilatta olduğundan şuan ziyarete kapalı. Ama bahçesi, köşkün manzarası görülmeye değer.




    
   


   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ahlat

   Ahlat, Bitlis ilinin bir ilçesidir. Nüfusu 22.000 civarında olup Van Gölü'nün kuzeybatısında yer almaktadır.    Şehrin en eski sa...